Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), obezite ile mücadele amacıyla yürütülen “Beslenme Dostu Okullar Programı” kapsamında başarı gösteren okullara törenle “Beslenme Dostu Okul Sertifikası” verildi.
Okullarda obezite ile mücadelede yeterli ve dengeli beslenme ile düzenli fiziksel aktivite alışkanlığının kazandırılması amacıyla düzenlenen program kapsamında 163 okul müdürüne sertifika takdim edildi.
Sağlık Bakanı Yardımcısı Prof. Dr. Emine Alp Meşe, katıldığı ‘Beslenme Dostu Okul Sertifika Programı’nda diyabet, hipertansiyon, kronik kalp ve akciğer hastalıkları gibi bulaşıcı olmayan hastalıklara bağlı ölümlerin bulaşıcı hastalıklardan çok daha fazla olduğunu belirterek, “Bunlara neden olan en önemli sebeplerden birisi obezite, şişmanlık, sağlıksız beslenme, fiziksel aktivitenin olmaması, tütün ve alkol kullanımıdır. Sağlıksız beslenme ve hareketsizlik önce obeziteye neden oluyor. Obezite de diyabet, kalp hastalıkları ve bazı kanserlere yol açabilmektedir” ifadelerini kullandı.
Obezitenin dünyada ve Türkiye’de gittikçe artan bir sorun olduğunu vurgulayan Meşe, son 40 yılda özellikle çocuk yaş grubu ve ergenlerde obezitenin 10 kattan fazla arttığını belirtti. Meşe, sözlerine şöyle devam etti:
“Dünya Sağlık Örgütü’nün son verilerine göre 5-19 yaş arası çocuk ve adolesanlarda 340 milyonundan fazlasının fazla kilolu veya obez olduğunu göstermektedir. Ülkemizde durum çok iç açıcı değil. İlkokullarda yüzde 25'lerde, ortaokullarda yüzde 30’lara kadar bu oranlar çıkmaktadır. Çocukluk çağındaki obezitenin ayrı bir önemi var. Erken yaşta obezite, diyabete, hipertansiyona, kalp hastalıklarına erken yaşta yakalanmaya sebep oluyor. Bu da erken ölümleri getiriyor.”
Toplumun geleceği olan çocukların sağlığının korunmasının önemine işaret eden Meşe, “Okul çağı dönemi fizyolojik, psikolojik ve sosyal gelişimin hızlı olduğu, yaşam boyu devam edebilecek davranışların büyük ölçüde oluştuğu, çocukların bilgi almaya ve alışkanlık kazanmaya en uygun olduğu dönemdir. Bu dönem çocuk ve gençlere sağlıklı beslenme ve yaşam biçimi alışkanlığının kazandırılması, sağlıklı yaşam bilincinin yerleştirilmesi ve yetişkinlik dönemi hastalıklarının önlenmesi için çok önemli dönemlerdir. Buradan hareketle 2010 yılından beri yürüttüğümüz “Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı” altında erişkin ve çocuklara yönelik sağlıklı beslenmeyi teşvik eden hareketli yaşamı artıran müdahalelerin yer aldığı eylem planlarımız hazırlanmıştır. Bu eylem planlarından birisi de ‘Beslenme Dostu Okullar’ planıdır” şeklinde konuştu.
Meşe, programa katılan okulların sayısının artmasının önemine işaret ederek, “Programın amacı, okullarda sağlıklı beslenme çevrelerinin oluşturulması, bu konuda farkındalığın yaratılmasıdır. Yapılan çalışmalarda, beslenme dostu okullarda eğitim alan çocukların gelecek hayatlarında da sağlıklı beslenme alışkanlığının daha iyi yerleştiğini görüyoruz” dedi.
Konuşmaların ardından sertifika almaya hak kazanan 163 okul müdürüne sertifikaları takdim edildi.